Bölüm 39: Okavango Günlükleri

Bilim Kazanı’nında ocağı kapatıp ortadan kaybolduğumuz son 1 sene boyunca diyar diyar gezdik, binbir serüven yaşadık, fantastik iblislerle boğuştuk, kalipsolarla sınandık ve nihayet eve geri döndük!

Bu seyahatlerimizden birinde, Afrika’nın amansız Okavango yabanında üç aslan tarafından kapana kıstırılmışken ve hiç umudumuz kalmamışken sevgili Doktor Arpat Özgül imdadımıza yetişti. Aslanlarla birer birer güreştikten, hepsine teker teker özür dilettikten ve hayatımızı kurtardıktan sonra biz de kendisine söz verdik: Bu yürekliliği karşısında O’nunla bir bölüm kaydedecektik.

Artık bu yiğidi herkes tanısın! İsviçre’de Zürih Üniversitesi’nde başında olduğu popülasyon ekolojisi laboratuvarında araştırmalarını sürdüren aslan yürekli ekolog Doktor Arpat ile Botswana’nın Okavango deltasında yürüttüğü yaban köpeği çalışmalarından, Bhutan’daki kar leoparı çıkartmalarına ve diğer canavarlara uzanan birçok konuda sohbet ediyoruz. Uzun bir aradan sonra Bilim Kazanı tekrar hayatta!

Ne oldu, kazanın öldüğüne inandınız da şimdi tekrar doğurduğuna mı inanmıyorsunuz?

(Aşağıda, Arpat ile Afrika yabanında en yakın köye 6 saat araba sürüşü uzaklığında yaşadığımız günlerden anılarımız)

Dr. Arpat Özgül’ün laboratuvarının web sayfasına da şuradan ulaşabilirsiniz: http://www.popecol.org/

Kazana bas, porsiyonu indir!bk_logo_blog1

Bölüm 37: CRISPR Genom Mühendisliği

jurassicParkImage.pngSadece biyolojik bilimler için değil, tüm bilim camiası için son zamanların en heyecan verici ve paradigmaları değiştiren buluşu, CRISPR-Cas9 genom mühendisliği teknolojisi oldu.

CRISPR-Cas9, son yıllarda geliştirilen bir genetik müdahale teknolojisi. Bu yeni sistem sayesinde, canlıların genetik materyalini son derece hızlı, kolay, ve hata payını çok aza indirerek değiştirebiliyoruz, kesip biçebiliyoruz. 10 bin yıl önce soyu tükenen mamutları geri getirebilecek, insan embriyolarında genetik düzenlemeyi mümkün kılabilecek, kudretinden sual olunmaz ve kamyon kamyon etik tartışmalara gebe CRISPR teknolojisinin neyin nesi olduğunu sizler için tartıştık, uzman konuğumuz eski Bilkent’li, şimdi University of Massachusetts doktora ögrencisi Mehmet Fatih Bölükbaşı’nın da yardımıyla genetiğin ABC’sinden başlayarak anlattık.

Çok değil, birkaç sene sonra siz arka bahçenizde otlayan mamutu kovalamaya çalışırken eve giren T-Rex’in gümbürtüsünden jöleleri hoplayan çocuklarınız ağlamaya başladığında, ‘CRISPR gümbür gümbür geliyordu, Bilim Kazanı’nı dinlemedim’ diye sızlanmayın. Şimdi dinleyin. Genetiğinizi iyi bilin. Çok geç olmadan.

Kazana bas, porsiyonu indir!bk_logo_blog1

BONUS:
CRISPR/Cas9 sistemini bakterilerde kesfedip bir genomik muhendislik araci olarak gelistiren arastirmacilardan Jennifer Doudna (University of California San Francisco), bu teknolojiyi ve bu teknolojinin olasi kildiklariyla aramizdaki etik iliskinin nasil sekillenmesi gerektigini anlatiyor.

Özel Bölüm: Oystir.com

images

[scroll down for English description]

3 senedir Bilim Kazanı’na sayısız bilim insanını davet edip, akademik bilimi günlük hayat ile buluşturan ekibimiz, bu defa günlük hayatı akademideki bilimcilerimizin ayağına getiriyor!

Oystir, doktora ya da doktora sonrası araştırma yapan akademisyenlere çalışma hayatına akademi dışında devam etmeleri için gereken kaynakları sağlayan ve endüstrideki işverenleri akademisyenlerle buluşturan bir site. Bize ne ola ki? diyebilir, bu bölümü dinlemeden atlayabilirsiniz.

Bizi dinleyen akademisyenler ise, www.oystir.com sitesinden kendilerine ücretsiz bir hesap açtırabilir, ve nereden başlamaları gerektiğini bu bölümde Oystir.com’un kurucularından Zach Marks’ın kendisinden dinleyebilirler.

Zach Marks’ın akademide hapsolmuş ruhlar için yaptıkları o kadar çok hoşumuza gitti ki, kendisiyle hemen bir bölüm kaydediverdik- reklam değil, tabii ki reklam olmasını ve bu işten para kazanmayı, bu satırları sizlere Hawaii Waikiki Beach’te yazıyor olmayı tercih ederdik. Ama 3 senedir kaynayan kazanda bir defa da akademideki arkadaşlarımıza birşeyler pişsin istedik. Oystir şimdilik sadece Amerika’daki iş imkanlarını kapsıyor. Kayıt ingilizce, Türkçe transkript de ekte (sayfanın aşağısına doğru inebilirsiniz)!

Herkese kendi yolunu akademi içinde veya dışında çizerken bol şans diler, bu bölümün de bir başlangıç noktası olmasını dileriz!

 

I

ENG

For the past 3 years as Bilim Kazani we have been aiming to bridge the gap between academic science and the general public. We’ve decided that today, we will shift gears and help some academics get on that bridge and escape out into the real world!

Airing on our show this episode is Oystir.com co-founder Zach Marks, who will be sharing with us the story behind oystir.com and how you can benefit from the service to find non-academic jobs. The show will be more relevant for current PhD students or post doctoral researchers, and you can sign up at www.oystir.com to begin browsing.

We should mention that this is not an advertorial content- of course, we wish it were, so that we could be typing this on Waikiki Beach/ Hawaii. We were simply impressed with this new resource available to academics, we believed it solved an important problem, and wanted to pay back to academia after 3 years.

Enjoy our first English episode ever published!

Okumaya devam et

Bölüm 35: İnleyen Nağmeler

bkses2
”Eskiler alıyorum 
Alıp yıldız yapıyorum 
Musiki ruhun gıdasıdır 
Musikiye bayılıyorum..” 
                                 Orhan Veli Kanık
Bilim Kazanı’nda bu hafta ruhumuzun gıdası musikiyi masaya yatırıyoruz, inleyen nağmelerin ardındaki fiziksel ve biyolojik bilimi tartışıyoruz.
Ses nedir? Nasıl oluşur? Nota nedir, peki musiki nasıl oluşur? Tamburun tellerinden çıkan basınçla bir taksim girip gırtlağımızı inceliyor, oradan tatlı tatlı yükselerek kulaklarla cümbüş yapıyoruz. Ardından 200 milyon yıl önceki balık atalarımızdan bugünlere ses duyumuzun nasıl evrimleştiğini konuşuyor, grand finalde de insanlar alemine dönüp, Alp Ozan’dan kopuz aranağmeleri eşliğinde Doğu-Batı müziği arasındaki farkları tartışıyoruz.
Kaliteli musiki sohbetleri için 35. bölüm karşınızda. Alkışlarınızla yaşıyoruz!
Bizi sizler var ettiniz efendim!
Ek olarak: Aşağıdaki resim, kayıt sırasında bilgisayarda sentezlenen 440 Hz La sesinin Alp, Aysu ve İlker’in La sesiyle karşılaştırması. Hepsinde ana frekans aynı, fakat sentetik olmayan seslerdeki (insan ya da enstrüman sesleri) ek frekanslar, her sese özel tınısını veriyor.
Sesin fotografi
Kazana bas, porsiyonu indir!

                                                                                                                                                                                   bk_logo_blog1